Bugün siyasi iktidarın en büyük ortağı ve destekçisi olan MHP, 12 yıl önce, 12 Haziran 2011 Genel Seçimleri öncesinde siyasi tarihimizin en vahşi saldırılarından birinin kurbanı oldu.
MHP yöneticilerinin müstehcen kasetlerinin yayınlandığı ve MHP’nin eşik altında tutulmak istendiği bu süreç, bir iç katılımı da açıkça ortaya koymuştu.
Bir siyasi partinin mahremiyetini ihlal eden bu süreci anlamak için hep birlikte 2011 yılına gitmek gerekiyor.
2011 Genel Seçimlerinin mutlak favorisi yine Erdoğan’ın liderliğindeki AK Parti oldu. Ancak bazıları için güç tek başına yeterli değildi.
2007’de tekrar Meclis’e dönen Türk milliyetçileri, hükümeti en çok eleştiren partiler arasında yer aldı. Cumhurbaşkanı Devlet Bahçeli en sert, en sert sözlerle AK Parti’yi ve Erdoğan’ı suçluyordu.
Gerçek görüntüler seçimlerden 35 gün önce 8 Mayıs’ta ortaya çıktı. Bu kez daha ağır toplar hedef alındı.
Görüntüleri paylaşanlar, asıl görüntülerin 18 Mayıs’ta yayınlanacağını belirterek, Devlet Bahçeli’nin o tarihe kadar istifasını istedi.
21 Mayıs’ta bir genel başkan yardımcısının daha görüntüleri paylaşıldı. Görüntüleri olan diğer isimlerin de istifa etmesi halinde yeni görüntülerin paylaşılmayacağı vurgulandı.
12 Haziran geldiğinde AK Parti beklendiği gibi tek başına iktidara geldi ama MHP tüm çabalara rağmen barajın altına düşmedi.